Kanada Merkez Bankası’nın Dijital Ödemelerde Erişilebilirliğin Artırılma Çalışması

5 min oku

1. Giriş

Birleşmiş Milletler’in (“BM”) Engellilik ve Kapsayıcılık Stratejisi ve Kanada'nın Engelsiz Kanada Yasası gibi engelleri ortadan kaldırmayı ve engelli bireyler için kapsayıcılığı teşvik etmeyi amaçlayan girişimleri önem kazanmıştır. Nitekim, Kanada’nın Engelli Hakları Sözleşmesi'ne (“CRPD”) olan bağlılığı, dijital ödeme sistemleri ve Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (“CBDC'ler”) dahil olmak üzere, çeşitli sektörlerde erişilebilirliği sağlayacak standartlar geliştirmeyi amaçlayan yeni raporu dikkat çekmektedir. Söz konusu raporda yaşlanan nüfus, dikkat, hafıza ve öğrenme zorlukları gibi bilişsel engellere sahip bireylerin çeşitli ihtiyaçları göz önünde bulundurulması bilişsel erişilebilirlik ve kapsayıcılık bakımından önemli hale gelmiştir.

Bilişsel erişilebilirlik, bilişsel engelleri olan kişilerin karşılaştığı zorlukları ele alarak, basitleştirilmiş arayüzler, daha yavaş işlem hızları ve net iletişim gibi çözümler sunmayı hedefler. Araştırmalar, Kanada’da bilişsel engellerin yaygın olduğunu ve 15 yaş üstü nüfusun yaklaşık %5-10’unu etkilediğini göstermektedir. Yaşlanan demografik yapı ise, bu zorlukları daha da artırmaktadır; zira yaşlı bireyler genellikle bilişsel olarak gençler kadar teknolojiye hakim değiller. Teknolojik gelişimleri takip etmekte ve adapte olmakta güçlük çeken bu grup finansal ve bankacılık işlemleri için dijital ödeme sistemlerini kullanmaları bir nevi zorunlu hale getirilmeye çalışılmaktadır. Nitekim azalan fiziksel banka şubeleri ve dijitalleşen dünyada teknolojiye ayak uyduramayanın yeri bulunmamaktadır. Ancak nüfusun belirli gruplarını dışlayarak teknolojik çağın getirdiği inovasyondan yararlanmak etik ve ahlaki olarak uygun olmayacaktır. Bu sebeple tasarımda basitlik, yalnızca bilişsel engelleri olan bireyler için değil, tüm kullanıcılar için hata oranını azaltarak ve kullanıcı deneyimini iyileştirerek kapsayıcılığı sağlayabilir.

Ancak, dijital ödemeler, özellikle canlı destek sistemleri gibi uygun destek mekanizmaları olmadan erişilebilirliği zorlaştıran karmaşıklıkları da beraberinde getirmektedir. Fakat genel erişilebilirlik yönergelerinin mevcut olmasına rağmen, bilişsel erişilebilirlik, araştırma ve uygulamada yeterince temsil edilmemektedir. W3C’nin Web İçeriği Erişilebilirlik Yönergeleri (“WCAG”) gibi standartlar bu sorunları ele almaya çalışsa da uygulama ve mutabakat zorlukları, bilişsel erişilebilirliğin standartlaşması gerekliliğine dikkat çekmektedir. Bu eksikliklerin giderilmesi, dijital ödeme yöntemlerinin gerçekten kapsayıcı olmasını sağlamak için, kullanım kolaylığı ile gerekli güvenlik önlemlerinin dengelenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

2. Bilişsel Olarak Erişilebilir Dijital Ödemeler İçin Bir Çerçeve Uygulama Önerisi

Erişilebilirliği Artırmayı Hedefleyen Çerçeve (“Çerçeve”), CBDC'ler de dahil olmak üzere dijital ödemelerde bilişsel erişilebilirliği artırmaya yönelik spesifik kılavuzlar oluşturmayı hedeflemektedir. Mevcut kılavuzların dijital ödeme sistemlerinin kendine özgü ihtiyaçlarını tam olarak karşılamayabileceğini göz önünde bulundurarak çerçevede yapılandırılmış beş aşamalı bir çerçeve uygulama metodu kullanılırlar. Bu çerçeve, en iyi uygulamaların gözden geçirilmesinden prototip testine ve kullanıcı geri bildirimlerine kadar uzanmaktadır. Çerçevenin ana odak alanları arasında kullanılabilirlik, erişilebilirlik, güvenlik, gizlilik ve kullanıcı benimsenmesi yer almaktadır. Aynı zamanda erişilebilirlik iyileştirmelerinin, kullanıcı kimlik doğrulaması gibi kritik güvenlik önlemlerinden ödün vermeden yapılması sağlanmaktadır. Çerçeve, yukarıdaki alanları ele alarak dijital ödeme sistemlerini daha kapsayıcı hale getirmeyi ve daha kolay kullanım yoluyla daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayı amaçlamaktadır.p

2.1 Dijital Ödeme Sistemleri İçin Ölçütler ve Alt Ölçütler

Dijital ödeme sistemlerinin değerlendirilmesine yönelik bu çerçeve, iki ana kategoriye dayanmaktadır:

i- Ölçütler

ii- Alt ölçütler.

İlk kategori olan ölçütler, kullanıcıların dijital ödeme sistemleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için önemli olan sistem öğrenilebilirliği ve bilişsel iş yükünü içermektedir. Sistem öğrenilebilirliği, kullanıcıların yeni bir sistemi ne kadar hızlı bir şekilde öğrenip kullanabildiklerine odaklanır. Sistemin öğrenebilir olup olmaması özellikle daha fazla insan nakit tabanlı işlemleri bırakarak dijital işlemlere geçiş yapmasıyla önem kazanmıştır. Bilişsel iş yükü ise kullanıcıların bu sistemlerle etkileşime girebilmek için harcadıkları zamanı değerlendirir ve dijital platformların, bilişsel zorlukları olanlar da dahil olmak üzere, herkes için kullanıcı dostu ve erişebilir olmasını amaçlar.

Sistem öğrenilebilirliği için alt ölçütler:

· İlk etkileşimde öğrenilebilirlik diğer bir anlatım ile arayüzü kullanmak isteyen bireyin bu isteğini ne kadar kolay gerçekleştiğini,

· Öğrenim yeterliliğinin ne kadar hızlı geliştiğini,

· Kullanıcıların zaman içinde ulaşabilecekleri maksimum verimliliği değerlendiren nihai platonun verimliliğini içerir. Bilişsel iş yükü için alt ölçütler ise zihinsel talep, zamansal talep ve performansı kapsar.

Bu alt ölçütler, kullanıcı deneyimini daha derinlemesine anlamayı sağlayarak, engelleri azaltmak ve dijital ödeme sistemlerini daha erişilebilir hale getirmek için hedeflenen tasarım iyileştirmelerine rehberlik eder. Çerçeve, bu unsurları geliştirerek kullanıcı dostu bir deneyim ile güvenlik ihtiyaçları arasında denge kurulmasına yardımcı olur.

3. Sesli Ödemeler ve Bilişsel Erişilebilirlik İçin Tasarım Uyarlamaları

Bilişsel erişilebilirlik çerçevesi, yaygın kullanım imkanı ve görme engelli kullanıcılara yardımcı olma potansiyeli nedeniyle bir sesli ödeme sistemi şeklinde uygulanmıştır. Sesli ödeme teknolojisi, demans ve beyin hasarı gibi çeşitli bilişsel engellere sahip 29 katılımcıyla, sistemin öğrenilebilirliğini ve iş yükü ölçümlerini iyileştirmek amacıyla yinelemeli bir yöntem kullanılarak test edilmiştir. Sesli ödeme sistemiyle katılımcılar, temel ödeme görevlerini yerine getirmeyi başarmışlardır. Katılımcıların geri bildirimleri, karşılaştıkları zorlukları bertaraf etmek ve iyileştirme fırsatlarını belirlemek için kullanılmıştır. Bu süreç, bilişsel zorlukları olan kullanıcılar için dijital işlemleri daha kolay bir hale getirmeyi amaçlamıştır.

Katılımcıların geri bildirimlerine dayanarak, sistemi iyileştirmek için çeşitli spesifik ayarlamalar yapılmıştır. Bu ayarlamalar arasında, sistem arayüzünün kullanımına yardımcı olması için renkler eklenmiştir. Görsel ipuçlarını geliştirmek için “bilmiyorum” yanıtını tanıma özelliği eklemek, ek komut seçenekleri sunmak ve kullanıcı yanıtlarına verilen süreyi uzatarak zamana bağlı baskıları azaltmak bulunmaktadır. Ayrıca, erişimi kolaylaştırmak için kafa karıştırıcı şifre gereksinimleri kaldırılmıştır.

4. Sonuç

Bu çerçeve, potansiyel bir CBDC de dahil olmak üzere dijital ödeme sistemleri için bilişsel erişilebilirliği iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, farklı kullanıcı grupları için ürün uygunluğunun değerlendirilmesine yardımcı olur ve kullanılabilirliği artırmaya yönelik tasarım önerileri sunar. Kanada Merkez Bankası, daha kapsayıcı ödeme çözümleri için yönergeler oluşturmak ve paydaşların erişilebilir teknolojiler tasarlamalarını desteklemek amacıyla bu çerçeveyi kullanmayı hedeflemektedir. Bilişsel engelli bireylerin tasarım ve test aşamalarına dahil edilmesi, engellerin belirlenmesi ve çözümlerin iyileştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Sesli ödeme prototipi gibi başlangıç testleri, çerçevenin sistem öğrenilebilirliği ve bilişsel iş yükünü değerlendirmedeki etkinliğini gösterse de daha fazla doğrulamaya ihtiyaç duyulduğu aşikardır. Sonuç olarak, söz konusu çerçeve bilişsel erişilebilirliğin genel erişilebilirlik ve kullanıcı deneyiminin bir parçası olduğunu kabul eden daha geniş bir kullanıcı deneyimi stratejisinin parçasıdır.