Memur Suçları

15 min oku

TCK DÖRDÜNCÜ KISIM Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler

BİRİNCİ BÖLÜM Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar

Zimmet Madde 247-

(1) Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.

Etkin pişmanlık Madde 248- (1) Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. (2) Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.

Daha az cezayı gerektiren hal Madde 249- (1) Zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir. İrtikap Madde 250- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/86 md.) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir.

(2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) (Ek: 2/7/2012-6352/86 md.) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

Denetim görevinin ihmali Madde 251- (1) Zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi, işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur.

(2) Denetim görevini ihmal ederek, zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi, üç aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Memur Suçları

Zimmet: Zimmet suçunda fail kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak devletin mali çıkarlarını ihlal etmektedir. Bunun ise toplumda kamu görevlilerine duyulan güveni sarsacağı kuşkusuzdur. Madde metninde, kamu görevlisinin bu mallar üzerinde görevinin gerekleriyle bağdaşmayan bir surette tasarrufta bulunması, bu malları kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmesi suç olarak tanımlanmıştır” denilmektedir.

Şartları: Zimmet suçu oluşması için belli koşullar gerekir. Zimmet suçunun şartları;

  • Zimmet suçu, ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilir.

  • Zimmet Suçu, görev nedeniyle teslim edilmiş mal üzerinde işlenebilir.

  • Kamu görevlisi malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmelidir.

Zimmet suçu, ancak kamu görevlisi olan şahıslar tarafından işlenebilecek ‘özgü’ suçlardandır. Kamu görevlisi devlet memuru kavramını da içine alan çok daha geniş bir kavramdır. Bir mal kamu görevlisi zilyedinde görevi nedeniyle bulunmuyorsa zimmet suçu oluştuğundan bahsedilemez.

Zimmet suçu nedeniyle faile üç tür ceza verilebilir. Suçun temel şekli işlendiğinde basit zimmet suçu, hileli davranışlar sergilenerek işlendiğinde nitelikli zimmet suçu, geçici bir süreyle malın kullanılarak iadesi halinde kullanma zimmeti suçundan ceza verilebilir.

1. Basit Zimmet Suçu Cezası: Basit zimmet suçu cezası, suçun temel şekline verilen cezadır. Temel şeklinin işlenmesi halinde faile verilecek zimmet suçu cezası 5 yıl ile 12 yıl arası hapis cezasıdır. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2010/6005 E. , 2013/30 K. İlamına göre de 1-Tediye fişinde mudi yerine atılan imzanın kabaca incelemede ilk bakışta sahte olduğu anlaşılıyorsa 5411 sayılı yasada basit zimmet, kabaca incelemede sahte olduğu anlaşılamıyor ancak detaylı inceleme (bilirkişi - grafoloji uzmanı vs) sonucunda iğfal kabiliyetinin bulunmadığı kanaatine varılabiliyorsa 5411 sayılı yasada nitelikli zimmet,
C-Tediye fişine kandırılarak mudi imzası alındıktan sonra kullanılmış ise 5411 sayılı yasada nitelikli zimmet,
D-Tediye fişinde mudi imzası yok ve boş ise 5411 sayılı yasada basit zimmet,
E-Tediye fişi imha edilmiş veya düzenlenmeden mal edinme gerçekleşmişse 5411 sayılı yasada basit zimmet, tanımları yapılmıştır.)

2. Nitelikli Zimmet Suçu Cezası: Nitelikli zimmet suçu cezası, fail tarafından zimmetin ortaya çıkmasını önlemeye yönelik davranışların sergilenmesi halinde verilen cezadır. Nitelikli zimmet suçunun cezası, suçun temel şeklinde verilen cezanın yarı oranında arttırılması ile belirlenir. Örneğin, fail suçun basit halini işlediğinde en az 5 yıl hapis cezası alacakken, suçun nitelikli halini işlemesi halinde en az 7,5 sene hapis cezası alır. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/18008 E. , 2019/33821 K. İlamına göre de Sanığın ...'ın kredi hesabından 19.04.2007 tarihinde ... nolu fişle çektiği 1000 TL'lik işlemin işlem dekontlarının incelenmesinde; dekont aslının bulunamadığı, fotokopisi bulunan dekontun Adli Tıp Kurumu'na gönderilememesi nedeniyle üzerinde imza incelemesi yaptırılamadığı belirtilmesine ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre fotokopi dekontun nitelikli zimmet suçuna esas alınamayacağı gözetilmeden, hükme esas alınan 02.02.2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda tediye fişi üzerindeki sahteciliğin çıplak gözle rahatlıkla farkedilebilir durumda olduğu belirtildikten sonra bu kanaatle çelişecek şekilde" imzanın hakiki imzaya benzetilmeye çalışılarak atılmış olması '' nedeniyle eylemin nitelikli zimmet kabul edilmesi,
Sanığın ... kredi hesabından 29.11.2007 tarihinde ... nolu fişle çektiği 11.535 TL'lik işlemde dekont üzerinde mudi imzası bulunmaması nedeniyle eylemin aldatıcılık niteliği olmayıp basit zimmet olarak kabul edilmesi gerekirken bu işlemin de nitelikli zimmet miktarına dahil edilmesi, bozma kararının gerekçesi olmuştur.)

3. Kullanma Zimmeti Suçu Cezası: Kullanma zimmeti suçu cezası, failin suç konusu malı geçici bir süre kullanıp iade etmesi nedeniyle faile verilen cezadır. Kullanma zimmeti suçunun cezası, suçun temel şeklinde faile verilecek cezada 1/2 oranına kadar indirim yapılarak belirlenir. Örneğin, İstanbul Bahçelievler Vergi Dairesi Müdürü vergi dairesi hesabına yatırılan parayı 3 gün boyunca kullandıktan sonra hesaba iade etse, suçun temel şeklinin cezası en az 5 yıl olarak belirlendikten sonra bu cezada 1/2 oranına kadar indirim yapılarak kullanma zimmeti suçunun cezası belirlenir. Mahkeme suçun işleniş biçimine göre faile 1/4, 1/3 veya 1/2 oranında indirim yapabilir. İndirim oranı olayın özellikleri dikkate alınarak yargılama neticesinde hakim tarafından belirlenir. Ancak kullanma zimmeti suçu indirim oranı 1/2 oranını geçemez. ( Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3549 E. , 2021/5758 K. İlamına göre de Kızılcahamam PTT Merkez Müdürlüğünde tahsilat gişesi memuru olan sanığın 26/03/2014 tarihinde kasasında bulunan paradan 2.300,00 TL'yi alarak şahsi banka borcunu ödemesi, bu hususun aynı gün içinde PTT müdürü ve veznedar tarafından tespit edilip tutanak altına alınması sonrasında sanık tarafından 27/03/2014 tarihinde paranın kasaya iade edilmesi eyleminin basit temellük zimmeti niteliğinde olduğu, herhangi bir ihbar, uyarı, denetim ve şikayet olmaksızın paranın geçici süreyle kullanımı ve yatırılması halinde söz konusu olabilecek olan kullanma zimmeti suçunun unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeden, kurulan karar bozulmuştur.)

· Görevi kötüye kullanma suçu, kamu görevlisinin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmesiyle oluşan genel bir suçtur.

· İrtikap suçu, kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendisine sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak mağduru yarar sağlamaya zorlaması, ikna etmesi veya mağdurun hatasından faydalanması ile meydana gelir.

· Rüşvet suçu ise, bir tarafta “rüşvet alan” kamu görevlisinin diğer tarafta “rüşvet veren” kişinin olduğu çok failli bir karşılaşma suçudur.

Görevi Kötüye Kullanma Suçu Madde 257-

(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Somut olayda, öncelikle kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareketinin diğer suçları oluşturup oluşturmadığı incelenecek, diğer suçlardan sorumluluğuna gidilemediği takdirde torba hüküm olan TCK m. 257 Görevi Kötüye Kullanma Suçu uygulanabilecektir(“Olay tarihinde, kadastro teknisyeni ..., ... Köyü muhtarı ..., muhtar vekili ... ile kadastro çalışmalarında görevli bilirkişiler...... hakkında, gerçeğe aykırı kadastro tutanakları düzenledikleri iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanıkların sahtecilik kastıyla hareket ettiklerine dair kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak; suç konusu taşınmazlarla ilgili kadastro tespitinin iptali konusunda kadastro mahkemesine hazine tarafından dava açılıp açılmadığının, açılmış ise sonucunun araştırılması, hüküm verilmiş ve kesinleşmiş ise kararların onaylı örneklerinin getirtilmesi, sonucuna göre sanıkların eylemlerinin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hükümler kurulması,” bozmayı gerektirmiştir., Y11.CD,1.3.2018, E. 2017/4216, K. 2018/1874; benzer şekilde, "Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçunu oluşturacağı cihetle; sahte olarak atıldığı iddia edilen imzalardan adlarına ait olan sanıkların bilerek ve farkında olarak imzalamış olmaları halinde eylemlerinin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, gerekli özeni göstermeden imzalamış olmaları halinde ise görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceğinden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması” bozmayı gerektirmiştir., Y21.CD, 12.12.2016, E. 2015/7961, K. 2016/752.) . Nitekim Yargıtay resmi belgede sahtecilik suçundan yaptığı incelemelerde, icra müdür yardımcısı sanığın sahtecilik kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, sabit olan fiilin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiğini belirtirken(“İcradan ihale yoluyla satışı yapılan araç ile ilgili olarak, Mersin 8. İcra Müdür Yardımcısı sanık... tarafından, Mersin Trafik Tescil Denetleme Müdürlüğü'ne hitaben yazılan ve şartnameden farklı olarak motor ibaresi belirtilmeden 12.04.2013 tarihli yazının düzenlendiği ve sanıkların bu yazıya istinaden aracın Erdemli Trafik Tescil Denetleme Müdürlüğü'nde şartnameyi ibraz etmeksizin tescilini sağladıkları, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanık ...'ın aşamalarda, suçlamayı kabul etmeyerek, diğer sanıkları tanımadığını, belgeyi UYAP üzerinden düzenlediğini, düzenlerken bazı kutucukları işaretlediğini, neden motor ibaresinin bulunmadığını anlayamadığını, hatta satış işlemi sırasında taraflara aracı bu haliyle tescil ettiremeyeceğini de söylediğini, suç kastının olmadığını savunması; tanık Ş.K'ın duruşmada, kendisinin otopark işlettiğini, suça konu aracın otoparkına çekildiğini, aracın satışı sırasında icra müdür yardımcısı ...'ın, aracın mevcut haliyle tescilinin yapılamayacağını söylediğini, ...'ın da bu şartlarda aracı satın aldığını beyan etmesi; sanık ...'un da bu hususu doğrulayan savunması karşısında; Sanık ...'ın sahtecilik kastı ile hareket ettiğine dair delil bulunmadığı dikkate alınarak, sabit olan fiilin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması” gerektiğini belirtmiştir., Y11.CD,15.6.2017, E. 2015/4835, K. 2017/4645) , bir başka kararında ise Devlet Hastanesi'nde doktor olarak görev yapan sanığın, düzenlediği belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir belge olmaması sebebiyle resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağına, sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağına karar vermiştir(“Somut olayda Kumluca Devlet Hastanesi'nde doktor olarak görev yapan sanığın gerçeğe aykırı biçimde düzenlendiği iddia edilen Genel Adli Muayene Formunda, başlık ve içerik bölümlerinde kimi bölümlerin boş bırakıldığı, resmi yazıda bulunması gereken gönderen makam, resmi yazı tarihi, resmi yazı no bölümleri ile raporu düzenleyen doktorun adı soyadı, kaşesi, sicil numarası ya da onun tarafından tanzim edildiğini gösteren resmi mührün bulunmadığı, belgenin bu hali ile hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir belge olmadığı ve resmi belgede sahtecilik suçunun oluşmayacağı anlaşılmakla, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması” bozmayı gerektirmiştir., Y11.CD, 26.12.2016, E. 2016/12325, K. 2016/8795).

4708 sayılı kanunun 2/c maddesine göre yapı denetim firması “Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek” ve aynı maddenin g. fıkrası uyarınca da “Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu 3 iş günü içinde ilgili idareye bildirmek” ile görevli ve yükümlüdür. Kontrol mühendisi olan sanıkların görevlerinin gereğini yapıp yapmadığı tespit edilerek, ihmal söz konusu ise ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları gerekir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Esas No: 2013/4233, Karar No: 2013/18955, Tarih: 17.06.2013).

Rüşvet suçu: Rüşvet alma suçunun cezası; 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 252/2).

Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ve fakat bunun kişi tarafından kabul edilmemesi nedeniyle rüşvet anlaşmasının yapılamaması halinde kamu görevlisine TCK md. 252/2 gereği verilecek ceza yarı oranında indirilir (TCK md. 252/4). Bu halde, kamu görevlisine verilecek ceza 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.

Rüşvet alan veya talebinde bulunan ya da bu konuda anlaşmaya varan kişinin; yargı görevi yapan (avukat, hakim, savcı), hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir olması halinde, verilecek ceza 1/3’ten 1/2’sine kadar artırılır (TCK md. 252/7).

Bir tarafta “rüşvet veren” gerçek kişi ile diğer tarafta “rüşvet alan” kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vs.) bulunduğu her zaman birden fazla failin olduğu kamu idaresinin güvenirliğine karşı işlenen çok failli bir karşılaşma suçudur. Yani, hem rüşvet veren hem de rüşvet alan rüşvet suçu işlemektedir.

Rüşvet alan ile rüşvet veren arasında rüşvet konusunda anlaşmaya varılmış olması halinde, rüşvet verilemese bile, taraflar sanki suç tamamlanmış gibi rüşvet suçu nedeniyle cezalandırılır (TCK md. 252/3). Bu anlaşmanın kendi özgür iradeleriyle yapılması gerekir.

Kamu görevlisinin rüşvet alma suçunu işleyebilmesi için görev alanına giren bir işi yapmayı veya yapmamayı vaad etmesi gerekir. Rüşvet anlaşmasının konusu olan iş kamu görevlisinin görev alanına giren bir iş değilse rüşvet alma suçu oluşmaz. Örneğin, bir itfaiye erinin trafik polisinin görev alanına giren bir işi halletmek üzere, bir kimseden para alması rüşvet alma suçunu meydana getirmez. Koşulları varsa, görevi kötüye kullanma suçu, güveni kötüye kullanma suçu veya dolandırıcılık suçu oluşabilir. (Rüşvet suçu ise; (6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten sonraki hukuki düzenlemelere göre) bir kamu görevlisinin görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlamasıyla oluşacak ve ayrıca nitelikli rüşvet suçunda her iki tarafın da gayrimeşru zemin içinde bulunmaları gerekecek, taraflar arasında serbest irade ile yapılan anlaşmanın vuku bulduğu anda rüşvet suçu meydana gelecektir.(Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3550 E. , 2021/6023 K.)

İrtikap Suçu Nedir? (TCK md.250)

İrtikap Madde 250- (1) (Değişik: 2/7/2012-6352/86 md.) Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar eden kamu görevlisi, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kamu görevlisinin haksız tutum ve davranışları karşısında, kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek, kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması halinde, icbarın varlığı kabul edilir. (2) Görevinin sağladığı güveni kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) İkinci fıkrada tanımlanan suçun kişinin hatasından yararlanarak işlenmiş olması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) (Ek: 2/7/2012-6352/86 md.) İrtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik durumu göz önünde bulundurularak, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

İrtikap suçu, kamu görevlisinin (memur, bilirkişi vb.), icra ettiği kamu görevinin kendisine sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, muhatap olduğu kişilerden yarar sağlamaya veya bu kişileri yarar sağlama yönünde vaatte bulunmaya yönlendirmesi ile oluşur. İrtikap suçu, kamu görevlisinin tek taraflı olarak mağdurun iradesini etkilemesi neticesinde işlenen bir suçtur.

TCK md.250’de düzenlenen irtikap suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu idaresinin güvenirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasındadır. İrtikap suçu, üç farklı şekilde işlenebilir:

İrtikap suçu, kamu görevlisinin, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak, kendisine veya başkasına yarar sağlamaya veya vaat etmeye bir kimseyi icbar ya da ikna etmesi veya kanunen almaması gereken şeyi, muhatabının hatasından yararlanarak alması ile oluşmakta olup, dava konusu uyuşmazlık ikna suretiyle irtikap suçuna ilişkindir.

  • İcbar (zorlama) suretiyle irtikap suçu: (Cebri irtikap suçu, kamu görevlisinin sıfat ve görevini kötüye kullanarak kişiyi tazyik etmesi ile başlayıp, bu sıkıştırma karşısında ferdin de memurun haksız işlemlerini önlemek zorunluluğunu duyarak ona menfaat temin ve vaat etmesi ile oluşur. Kamu görevlisi açıkladığı istekler yerine getirilmezse mağdurun işini yapmayacağını söylemek suretiyle onu manevi cebir altında bulundurmaktadır. Böyle haksız bir durumla karşılaşan ve haklı işinin kamu görevlisi tarafından yapılmayacağı veya geciktirileceği ya da haksız bir muameleye maruz kalacağı endişesine kapılan mağdur belli bir şiddete ulaşmış olan bu manevi cebrin etkisiyle ve hakkını elde etmek zorunluluğu karşısında haksız olarak istendiğini bildiği parayı ve sair menfaatleri kamu görevlisine vermekte ya da vaat etmektedir. Burada fert meşru zeminde bulunmaktadır.Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/3550 E. , 2021/6023 K.)

  • İkna suretiyle irtikap suçu:
    İkna suretiyle irtikap suçu; kamu görevlisinin görevine giren bir işle ilgili olarak nüfuz veya güveni kötüye kullanmak suretiyle, sağladığı çıkarın haksız olduğunu bilemeyecek olan mağduru yasa dışı çıkar sağlamaya ikna etmesi ile oluşur. Fail gerçekleştirdiği hileli davranışlarla mağduru ikna ederek çıkar sağlamak istemektedir. Aslında burada kamu görevlisinin dolandırıcılığı sözkonusu olup, mağdur kendisine sunulacak hizmet karşılığında meşru ve haklı bir ödemede bulunduğunu düşünerek hareket etmektedir.
    Bu kısa açıklamadan sonra suçun manevi unsuru üzerinde de durmakta yarar vardır. Şöyle ki; Bu suç ancak kasten işlenebilir. Taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Kamu görevlisi nüfuz ve güveni kötüye kullanarak bir yarar sağlama veya bu hususta vaat elde etme bilinç ve iradesiyle hareket etmesi halinde kastın, dolayısıyla manevi unsurun varlığından bahsedilebilir. Suçun genel kast ile işlenebileceği öğretide kabul edilmektedir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2014/803 E. , 2018/223 K.)

  • Muhatabının hatasından yararlanarak işlenen irtikap suçu: Kamu görevlisi (memur) olan sanık, şikayetçilerin akaryakıt istasyonunun ölçü ve ayarını yapmıştır. Kamu görevlisinin yaptığı bu işlem kanunen ücretsiz yapılmalıdır. Ücretsiz olduğunu bilmeyerek, işlem bedelini soran şikayetçilerden kamu görevlisi memur tarafından işlem bedeli olarak 200 TL alınmıştır. Kamu görevlisi memurun aktif bir davranışı olmadan şikayetçilerin hatasından faydalanarak parayı alması şeklinde gelişen olayda; eylem TCK’nın 250/3’te düzenlenen hatadan yararlanarak irtikap suçuna uyduğu halde ikna suretiyle irtikap suçundan ceza verilmesi kanuna aykırıdır (Yargıtay 12. Ceza Dairesi – 2012/10002).