Muhafaza Görevini Kötüye Kullanma
3 min oku


Madde 289 - (1) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan mal üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Kişinin bu malın sahibi olması halinde, verilecek ceza yarı oranında indirilir.
(2) Birinci fıkrada tanımlanan suçun konusunu oluşturan eşyayı kovuşturma başlamadan önce geri veren veya bunun mümkün olmaması halinde bedelini ödeyen kişi hakkında verilecek cezaların beşte dördü indirilir.
(3) Muhafaza edilmek üzere kendisine resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle elkonulmuş olan malın dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle kaybolmasına veya bozulmasına neden olan kişi, adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Bir suça ilişkin soruşturma veya kovuşturma kapsamında elkonulan eşyayı amacı dışında kullanan kimse, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Muhafaza görevini kötüye kullanmak suçu ile korunan hukuki yarar, Yargıtay uygulamalarına göre de kamu otoritesidir. Kamu idaresi tarafından kişiye verilen muhafaza görevi sonucunda kişinin söz konusu malı özenle koruması ve işini ciddiye alması ve yasa gereği göreviyle ilgili yükümlülükleri yerine getirmesi amaçlanarak, kamu görevinin düzenli bir şekilde yürütülmesi ve otoritenin ve disiplinin sağlanması amaçlanmaktadır.
“Sanığın ikrarı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamından, 11.02.2011 tarihli haciz tutanağı ile kendisine muhafaza için bırakılan ve borçlu olan kayınpederi A… K…’a ait ahırda bulunan büyükbaş hayvanların borçlu tarafından satıldığının anlaşılması karşısında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sonucu mahcuzların tasarruf edilmesine neden olan sanığın hukuki durumunun TCK 289/3. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi kanuna aykırıdır” (Yarg. 9.CD., 13.01.2014, 2013/13866, 2014/172).
“Sanığın ikrarı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamından, yediemin olarak teslim edilen malları kardeşi Ş… M…’nin dükkanında bıraktığı ve kardeşinin de bu malları sattığının ve dosya kapsamından sanığın malların borçlu Ş… M… tarafından tasarruf edilmesine iştirak ettiğine ilişkin delilinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranması sonucu mahcuzların tasarruf edilmesine neden olan sanık hakkında TCK 289/3. maddesi uyarınca uygulama yapılması yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi, kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA karar verilmiştir” (Yarg. 9.CD., 01.04.2013, 2013/1562, 2013/4996).
“Sanığın, takip borçlusunun annesi olduğu ve aynı evde yaşadığı, ortak ikametlerinde haczedilen malların sanık ile takip borçlusunun ortak malları oldugundan, TCK 289/1-son maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması yasaya aykırıdır” (Yarg. 4.CD., 11.06.2013, 2013/13417, 2013/18193).
Sanığın olay tarihinde Başkale Malmüdürlüğünde yoklama memuru olarak görevli olduğu, Başkale İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince yakalanan kaçakçılık suçuna konu çeşitli eşyaların 28/09/2007 tarihinde mal müdürlüğü deposuna konulması için sanığa tutanakla teslim edildiği, 11/11/2007 tarihinde yapılan sayımda ise sanığa teslim edilen elektronik eşyaların bir kısmının olmadığının tespit edilmesi üzerine sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığa atılı eylemin TCK’nın 289/3 maddesinde düzenlenen ve önödemeye tabi olan muhafaza görevini kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, sanığın önödeme teklifini kabul ederek ödeme yaptığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında açılan kamu davasının önödeme nedeniyle düşürülmesine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 15. Ceza Dairesi - Karar: 2019/6001).