Türkiye'de Yabancı Yatırımcılar İçin Şirket Kuruluşunda Uyulması Gereken Mevzuat ve Yasal Düzenlemeler
14 min oku


Türkiye, coğrafi konumu, dinamik ekonomisi ve genç nüfusu ile yabancı yatırımcılar için cazip bir yatırım merkezi haline gelmektedir. Ülkenin stratejik konumu, Asya ve Avrupa arasındaki köprü işlevi görmesi nedeniyle ticaret ve lojistik açısından büyük bir avantaj sunmaktadır. Türkiye, hem iç pazar büyüklüğü hem de uluslararası ticaret fırsatlarıyla, yatırımcılar için çekici bir pazar haline gelmiştir. Son yıllarda gerçekleştirilen ekonomik reformlar, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve yabancı yatırımların artırılması yönünde atılan önemli adımlar, Türkiye'yi global ölçekte bir yatırım merkezi haline getirmiştir. Bu bağlamda, Türkiye'de yabancı yatırımcıların şirket kuruluşunda uyması gereken mevzuat ve yasal düzenlemeler, belirli bir çerçeveye oturtulmuş ve iş süreçleri kolaylaştırılması sağlanmıştır.
1. Yabancı Yatırımcıların Tanımı ve Yasal Çerçeve
4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu'nun 2. maddesi, yabancı yatırımcıları ve doğrudan yabancı yatırımları tanımlayarak, bu kanunun ne kadar kapsamlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu tanımlar, yabancı yatırımcıların Türkiye'deki faaliyetlerini daha iyi anlamak ve yönlendirmek açısından büyük önem taşıyor.
Yabancı Yatırımcı Tanımı
Yabancı yatırımcı kavramının tanımı mevzuatımızda 4875 sayılı kanunun 2. Maddesinde verilmiştir bu doğrultuda incelemek gerekirse;
Madde 2 - Bu Kanunda geçen;
a) Yabancı yatırımcı: Türkiye'de doğrudan yabancı yatırım yapan,
1) Yabancı ülkelerin vatandaşlığına sahip olan gerçek kişiler ile yurt dışında ikamet
eden Türk vatandaşlarını,
2) Yabancı ülkelerin kanunlarına göre kurulmuş tüzel kişileri ve uluslararası kuruluşları,
b) Doğrudan yabancı yatırım: Yabancı yatırımcı tarafından,
1) Yurt dışından getirilen;
- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca alım satımı yapılan konvertibl para şeklinde
nakit sermaye,
- Şirket menkul kıymetleri (Devlet tahvilleri hariç),
- Makine ve teçhizat,
- Sınaî ve fikrî mülkiyet hakları,
2) Yurt içinden sağlanan;
-Yeniden yatırımda kullanılan kâr, hâsılat, para alacağı veya malî değeri olan yatırımla
ilgili diğer haklar,
- Doğal kaynakların aranması ve çıkarılmasına ilişkin haklar,
gibi iktisadî kıymetler aracılığıyla;
i) Yeni şirket kurmayı veya şube açmayı,
ii) Menkul kıymet borsaları dışında hisse edinimi veya menkul kıymet borsalarından
en az % 10 hisse oranı ya da aynı oranda oy hakkı sağlayan edinimler yoluyla mevcut bir
şirkete ortak olmayı,
c) Müsteşarlık: Hazine Müsteşarlığını,
ifade eder.
…
Maddenin (a) bendinde "yabancı yatırımcı" ifadesi, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım yapan kişi ve kuruluşları kapsıyor. Burada dikkat çeken noktalar:
Gerçek Kişiler: Yabancı ülke vatandaşları ile yurt dışında yaşayan Türk vatandaşları bu tanıma dâhil. Bu, Türkiye’nin sadece yabancı ülke vatandaşlarına değil, aynı zamanda yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarına da açık bir yatırım ortamı sunduğunu gösteriyor.
Tüzel Kişiler: Yabancı ülkelerin yasalarına göre kurulmuş şirketler ve uluslararası kuruluşlar da bu tanımın içinde. Bu durum, Türkiye’nin küresel yatırımcılar için ne kadar cazip bir yer olduğunu vurguluyor.
Doğrudan Yabancı Yatırım Tanımı
Maddenin (b) bendinde doğrudan yabancı yatırımların neler olduğu detaylı bir şekilde açıklanıyor. Yabancı yatırımcıların, Türkiye’de hangi tür ekonomik varlıklarla yatırım yapabileceği net bir şekilde ortaya konmuş:
Yurt Dışından Getirilen Kaynaklar: Yabancı yatırımcılar, Türkiye’ye konvertibl para, şirket menkul kıymetleri (devlet tahvilleri hariç), makine ve teçhizat gibi kaynaklar getirebiliyor. Bu da yatırımcıların yatırımlarını çeşitlendirmelerine olanak tanıyor.
Yurt İçinden Sağlanan Kaynaklar: Türkiye’de elde edilen kârın, hâsılatın veya diğer mali değerlerin yeniden yatırımlarda kullanılmasına da imkân tanınıyor. Ayrıca, doğal kaynakların aranması ve çıkarılmasıyla ilgili haklar da doğrudan yatırım olarak kabul ediliyor. Bu, yerli yatırımcıların elde ettikleri kazançları yabancı yatırımlara dönüştürme fırsatı sunuyor.
Yatırım Şekilleri
Maddenin (b) bendinin sonunda, doğrudan yabancı yatırımların nasıl gerçekleştirilebileceği açıklanıyor:
Yeni Şirket Kurma veya Şube Açma: Yabancı yatırımcılar, Türkiye’de yeni bir şirket kurarak veya mevcut bir işletmenin şubesini açarak yatırım yapabiliyorlar.
Hisse Edinimi: Yabancı yatırımcılar, menkul kıymet borsaları dışında bir şirkette en az %10 hisse sahibi olma veya ortak olma hakkına sahip. Bu da Türkiye'deki mevcut işletmelere katılmak için büyük bir fırsat sunuyor.
Müsteşarlık Tanımı
Son olarak, (c) bendinde "Müsteşarlık" ifadesi Hazine Müsteşarlığı anlamına geliyor. Bu, yabancı yatırımcıların işlemlerinin ve başvurularının hangi resmi kurumlar üzerinden yürütüleceğine dair bir referans sağlıyor.
Türkiye’deki yabancı yatırımcıların kapsamını ve doğrudan yabancı yatırımların nasıl gerçekleştirileceğini açık bir dille mevzuatta belirtilmiştir. Amaç, uluslararası yatırımcılar için güvenilir bir rehber oluşturmak ve Türkiye’nin yatırım ortamını daha da cazip hale getirmek. Böylece yabancı sermayenin Türkiye ekonomisine katılımı teşvik edilerek bu süreçte yasal şeffaflık sağlanmış oluyor.
2. Şirket Türleri ve Kuruluş Süreci
‘’Yabancı yatırımcıların kurabilecekleri veya iştirak edebilecekleri şirketler, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen şirketler ile Borçlar Kanunu’nda düzenlenen adi şirketlerdir.
Adi ortaklık, konsorsiyum, iş ortaklığı, ortak girişim gibi isimler altında sözleşmeye dayalı olarak kurulan ve Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen şirketlerin belirgin niteliklerini taşımayan ortaklıklar, Kanun’un uygulanması bakımından adi şirket sayılırlar.’’[1]
Mevzuattaki düzenlemeye göre, Türkiye’de yabancı yatırımcıların kurabileceği şirket türleri arasında Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde düzenlenen kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler ile Türk Borçlar Kanunu kapsamında yer alan adi şirketler bulunmaktadır. Yabancı yatırımcılar, Türkiye’de birkaç farklı şirket türü arasından seçim yapma imkânına sahiptirler. En yaygın olarak tercih edilen şirket türleri şunlardır:
Anonim Şirket (A.Ş.)
Anonim şirket, Türkiye’deki en popüler şirket türlerinden biridir. Bu tür bir şirket kurmak isteyen yabancı yatırımcıların uyması gereken bazı temel şartlar bulunmaktadır:
Ortak Sayısı: Anonim şirketin kurulabilmesi için en az 5 ortak gereklidir. Bu ortaklar, gerçek veya tüzel kişiler olabilir.
Asgari Sermaye: Anonim şirket kurulumu için gerekli olan asgari sermaye miktarı 50.000 TL’dir. Bu miktar, şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesi ve finansal gücünü oluşturması açısından önemlidir.
Kuruluş İşlemleri: Anonim şirketin kuruluş işlemleri, Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne yapılacak başvuru ile gerçekleştirilir. Başvurunun ardından, şirketin tescili ve kuruluşunun resmi olarak tamamlanması sağlanır.
Gerekli Belgeler: A.Ş. kuruluşu için ihtiyaç duyulan belgeler arasında şirket sözleşmesi, ortakların kimlik fotokopileri ve şirketin ticaret unvanı bulunur. Bu belgelerin eksiksiz bir şekilde hazırlanması, sürecin hızlanması açısından kritik öneme sahiptir.
Limited Şirket (Ltd. Şti.)
Limited şirket, yabancı yatırımcılar arasında oldukça popüler bir diğer şirket türüdür. Bu tür bir şirket kurmanın avantajları ve gereklilikleri şu şekildedir:
Ortak Sayısı: Limited şirket kurmak için en az 1 ortak yeterlidir. Bu, daha az risk almak isteyen yatırımcılar için cazip bir seçenek sunar.
Asgari Sermaye: Limited şirketler için gereken asgari sermaye miktarı ise 10.000 TL’dir. Bu düşük sermaye gereksinimi, girişimcilerin iş kurma maliyetlerini azaltır.
Kuruluş İşlemleri: Ltd. Şti. kurmak isteyen yabancı yatırımcılar, yine Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne başvurarak kuruluş işlemlerini tamamlayabilirler. Süreç, anonim şirket kuruluşuna benzer şekilde ilerler.
Gerekli Belgeler: Limited şirketin kurulumu için gerekli belgeler, şirket sözleşmesi, ortakların kimlik fotokopileri ve unvan belirleme belgeleridir. Bu belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi açısından önemlidir.
3.Yabancı Yatırımlara İlişkin Esaslar
4875 sayılı ilgili kanunumuzun 3. Maddesinde geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bu çerçevede, ilgili kanun maddesince yabancı yatırımcıların haklarını, yükümlülüklerini ve Türkiye’deki yatırım serbestisini açıkça tanımlanmıştır. Bu madde, yatırımcılara güvence sağlayan birçok önemli prensibi içermektedir.
Yatırım Serbestisi ve Millî Muamele
Yasa, yabancı yatırımcıların Türkiye’de serbestçe yatırım yapabileceklerini güvence altına alır. Uluslararası anlaşmalar ve özel kanunlarda aksi belirtilmedikçe, yabancı yatırımcılar, yerli yatırımcılarla aynı koşullara tabi tutulurlar. Yani Türkiye’deki yatırım ortamı, yabancılar ve yerliler için eşit fırsatlar sunar. Bu, yabancı yatırımcılar için oldukça cazip bir düzenlemedir çünkü Türkiye’de iş yaparken ayrımcılığa maruz kalmazlar ve yerli yatırımcılarla aynı haklara sahip olurlar.
Kamulaştırma ve Devletleştirme
Yabancı yatırımcıların mülkleri, kamu yararı gerektirmedikçe veya adil bir tazminat ödenmedikçe kamulaştırılamaz ya da devletleştirilemez. Bu, yatırımcılara güvence sağlayan önemli bir koruma mekanizmasıdır. Yani, devlet ancak kamu yararı doğrultusunda müdahale edebilir ve böyle bir durumda yatırımcıya mülkünün değeri ödenir. Bu düzenleme, yabancıların yatırımlarını güvende hissetmelerine yardımcı olur ve Türkiye’de yatırım yapmayı daha cazip kılar.
Kâr ve Diğer Kazançların Transferi
Yabancı yatırımcılar, Türkiye’deki faaliyetlerinden elde ettikleri kâr, temettü, satış gelirleri gibi kazançlarını yurt dışına serbestçe transfer edebilirler. Bu, yatırımcıların Türkiye’de kazandıkları parayı istedikleri zaman ülkelerine geri götürebilmeleri anlamına gelir. Ayrıca, yönetim anlaşmaları, lisans anlaşmaları veya kredi ödemeleri gibi diğer finansal işlemler de serbestçe transfer edilebilir. Böylece yatırımcılar Türkiye’de iş yaparken finansal hareketlerini kolay bir şekilde yürütebilecektir.
Uyuşmazlıkların Çözümü
Yabancı yatırımcılar ile Türkiye’deki idare arasında çıkabilecek anlaşmazlıklar, mahkemeler aracılığıyla çözülebileceği gibi tarafların anlaşması durumunda milli veya uluslararası tahkim yoluyla da çözülebilir. Bu, yatırımcılara hukuki güvence sağlayan önemli bir düzenlemedir. Yani, bir uyuşmazlık durumunda yatırımcılar sadece Türkiye’deki mahkemelere başvurmak zorunda değildir, uluslararası tahkime giderek de bağımsız bir çözüm arayabilirler.
Nakit Dışı Sermaye
Yatırımcılar, Türkiye’ye nakit dışında da sermaye getirebilirler. Bu sermayenin değeri, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde belirlenir. Yabancı bir ülkede kurulu bir şirketin menkul kıymetlerinin yatırım olarak kullanılması durumunda ise, bu kıymetlerin değeri menşe ülkede yetkili makamlarca veya uluslararası kuruluşlarca belirlenir. Bu düzenleme, yatırımcıların Türkiye’ye getirdikleri varlıkların doğru bir şekilde değerlendirilmesini ve yatırım sürecinin güvenli bir şekilde yürütülmesini sağlar.
Yabancı Personel İstihdamı
Yabancı yatırımcılar, Türkiye’de kurdukları şirketlerde yabancı uyruklu personel çalıştırabilirler. Bu yabancı çalışanlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan çalışma izni alarak Türkiye’de yasal olarak çalışabilirler. Yabancı yatırımcılar kendi ülkelerinden uzman personel getirerek iş gücünü çeşitlendirme ve şirketlerini daha etkili bir şekilde yönetme imkânına sahiptir.
İrtibat Büroları
Yabancı ülkelerde kurulu olan şirketler, Türkiye’de ticari faaliyette bulunmadan sadece irtibat amacıyla büro açabilirler. Bu bürolar, Türkiye pazarına girmek isteyen yabancı şirketler için önemli bir ilk adımdır. Yasa, bu irtibat bürolarının açılmasına izin vererek, yabancı şirketlerin Türkiye pazarını daha yakından tanımalarına ve yatırım fırsatlarını değerlendirmelerine olanak tanır.
Yatırım serbestisi, eşit muamele, kazançların serbestçe transferi ve uyuşmazlıkların çözümünde esneklik gibi haklar, yabancı yatırımcıların Türkiye’de güvenli ve kârlı bir şekilde iş yapmalarına olanak tanır. Bu yasalar, Türkiye’nin küresel yatırımcılar için çekici bir pazar olmasını sağlamakta ve ekonomiye katkı sunan önemli bir rol oynamaktadır.
4.Yasal Gereklilikler ve Belgeler
Yabancı yatırımcılar için Türkiye’de şirket kurma süreci, iyi planlandığında oldukça avantajlı bir durum yaratabilir. Anonim ve limited şirketler, farklı ihtiyaçlara göre yapılandırılabilen seçenekler sunar. Yatırımcılar, şirket türlerini seçerken kendi iş hedeflerini, sermaye yeterliliklerini ve ortaklık yapısını dikkate almalıdır. Bu süreçte, gerekli belgelerin eksiksiz hazırlanması ve yasal gerekliliklerin yerine getirilmesi, işin başarıyla kurulması için kritik öneme sahiptir. Türkiye, sunduğu fırsatlarla yabancı yatırımcılar için cazip bir pazar olmayı sürdürmektedir.
Yabancı yatırımcılar, Türkiye’de şirket kuruluşu sürecinde belirli yasal gereklilikleri yerine getirmek zorundadır. Bu gereklilikler, hem yasal güvence sağlamak hem de iş süreçlerinin düzenli bir şekilde yürütülmesi için büyük önem taşımaktadır.
Noter Onayı
Şirket sözleşmesinin noterde onaylanması, şirket kuruluş sürecinin en kritik adımlarından biridir. Noter, sözleşmenin geçerliliğini sağlamak için gerekli belgelerin doğruluğunu ve geçerliliğini onaylar. Bu işlem, ortaklar arasındaki anlaşmaların ve yükümlülüklerin resmiyet kazanması açısından büyük önem taşır. Noter onayı olmadan, şirketin kuruluşu tamamlanamaz ve hukuki bir varlık olarak kabul edilmez. Bu nedenle, ortaklar arasında belirlenen şartların ve anlaşmaların açık bir şekilde belirtilmesi, noter onayı için hazırlanan belgelerin doğru ve eksiksiz olmasını sağlar.
Ticaret Sicil Kaydı
Kuruluş işlemlerinin bir diğer önemli aşaması, Ticaret Sicili’ne kaydedilmektedir. Bu kayıt, şirketin resmi olarak tanınması ve yasal statü kazanması için gereklidir. Ticaret Sicili, şirketin adı, ortakları, sermaye miktarı ve faaliyet alanı gibi bilgileri içeren bir kayıttır. Bu kaydın yapılması, şirketin ticari faaliyetlerde bulunabilmesi için zorunludur. Ayrıca, Ticaret Sicili kaydı, şirketin yasal olarak tanınması ve korunması açısından önemli bir belge niteliği taşır. Yatırımcılar, Ticaret Sicili’ne yaptıkları başvuruda gerekli belgeleri eksiksiz sunmalıdır.
Vergi Dairesi Kaydı
Bir şirketin vergi mükellefi olabilmesi için ilgili vergi dairesine kaydolması şarttır. Vergi Dairesi kaydı, şirketin mali yükümlülüklerini yerine getirmesi ve vergi ödemeleri için gerekli olan resmi belgelerin düzenlenmesi amacıyla yapılır. Bu kayıt, şirketin gelirlerini ve giderlerini takip edebilmesi için zorunlu olan bir adımdır. Ayrıca, vergi dairesine kayıtlı olmak, şirketin yasal sorumluluklarını yerine getirmesi ve yasal olarak güvence altına alınması açısından büyük önem taşır. Yatırımcıların, bu kayıt işlemi sırasında gerekli belgeleri ve bilgileri tam olarak sağlaması, ileride karşılaşabilecekleri olası hukuki sorunları önleyebilir.
Çalışma İzni
Eğer yabancı ortak, Türkiye’de yönetici olarak görev alacaksa, çalışma izni alması gerekmektedir. Çalışma izni, yabancıların Türkiye’de çalışma hakkını resmi olarak tanıyan bir belgedir. Bu izin, yabancı yatırımcıların, şirketin yönetiminde aktif rol almalarını sağlar. Çalışma izni almak için belirli kriterleri yerine getirmek ve gerekli belgeleri sunmak şarttır. Yatırımcıların, çalışma izni başvurusunu yaparken dikkatli olmaları ve gerekli tüm belgeleri eksiksiz hazırlamaları, bu sürecin hızlı ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesine katkı sağlar.
Yabancı yatırımcılar, Türkiye’deki şirket kuruluş süreçlerinde bu yasal gerekliliklere ve belgelere dikkat ederek hareket etmelidirler. Yasal prosedürlerin doğru bir şekilde yerine getirilmesi, şirketin sağlıklı bir biçimde kurulması ve faaliyet göstermesi için kritik öneme sahiptir. Her aşamada, gerekli belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde sunulması, yatırımcıların iş süreçlerini hızlandırır ve olası hukuki sorunların önüne geçer. Türkiye’deki iş ortamının sağlıklı ve güvenilir olması, yabancı yatırımcılar için önemli bir avantaj sunmaktadır.
5.Yabancı Yatırımların Teşviki
Türkiye, yabancı yatırımları çekmek ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla çeşitli teşvik mekanizmaları geliştirmiştir. Ülke, stratejik sektörlere odaklanarak, yatırımcıların ilgisini artırmayı hedeflemektedir. Bu teşvikler, yalnızca ekonomik büyümeyi hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası pazarda rekabetçi bir ortam oluşturmayı da amaçlamaktadır.
Vergi İndirimleri
Yabancı yatırımcılar için sağlanan en önemli avantajlardan biri vergi indirimleridir. Türkiye, belirli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere çeşitli vergi indirimleri sunmaktadır. Bu indirimler, şirketlerin vergi yükünü azaltarak, daha fazla kar elde etmelerini ve yatırımlarını büyütmelerini kolaylaştırmaktadır. Özellikle teknoloji, enerji ve tarım gibi stratejik sektörlerde, yatırımcılar için cazip vergi indirimleri sağlanmaktadır. Bu durum, yatırımcıların karar verme süreçlerinde önemli bir rol oynamakta ve Türkiye’nin iş ortamını daha çekici hale getirmektedir.
KDV Muafiyeti
KDV (Katma Değer Vergisi) muafiyeti, yabancı yatırımcılar için bir diğer önemli teşvik mekanizmasıdır. Belirli yatırım projeleri, KDV muafiyeti kapsamına alınarak, yatırımcıların maliyetlerini düşürmektedir. Bu muafiyet, özellikle büyük ölçekli projelerde önemli tasarruflar sağlamakta ve yatırımcıların bütçelerini daha etkin bir şekilde kullanmalarına imkân tanımaktadır. KDV muafiyeti, hem başlangıç maliyetlerini azaltmakta hem de nakit akışını olumlu yönde etkilemektedir.
Yatırım Teşvik Belgesi
Türkiye, yatırımcıların belirli teşviklerden faydalanabilmesi için Yatırım Teşvik Belgesi almasını şart koşmaktadır. Bu belge, yatırımcılara vergi indirimleri, KDV muafiyeti, gümrük vergisi muafiyeti gibi avantajlar sağlar. Belgeyi almak için yatırımcıların belirli kriterleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Yatırım Teşvik Belgesi, yatırımcıların projelerini gerçekleştirme sürecinde önemli bir destek mekanizmasıdır ve yatırım kararlarını olumlu yönde etkilemektedir.
Diğer Teşvikler
Türkiye, yabancı yatırımcıları çekmek için çeşitli destek mekanizmaları da sunmaktadır. Bunlar arasında finansal destek programları, kredi garanti fonları ve çeşitli hibe programları yer almaktadır. Bu tür destekler, yatırımcıların finansman ihtiyaçlarını karşılamada önemli rol oynamakta ve projelerin hayata geçirilmesine yardımcı olmaktadır. Özellikle, küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) yönelik sağlanan destekler, bu işletmelerin büyümesini ve gelişmesini teşvik etmektedir.
Sonuç
Türkiye’de yabancı yatırımcılar için sağlanan teşvik mekanizmaları, yatırım ortamını cazip hale getiren önemli unsurlardan biridir. Yatırımcılar, sunduğu avantajlar sayesinde Türkiye’yi tercih ederek, hem kendi sermayelerini değerlendirme hem de Türk ekonomisine katkı sağlama fırsatını elde etmektedir. Türkiye, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ile yatırımcıların haklarını koruyarak, iş süreçlerini daha şeffaf ve güvenilir bir hale getirmiştir. Yatırım sürecinde izlenecek adımların doğru bir şekilde takip edilmesi, yatırımcıların başarılı bir şekilde Türkiye’deki iş faaliyetlerine başlamalarını sağlayacaktır. Bu sayede, hem yerli hem de yabancı yatırımcılar, Türkiye’nin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilirler.
KAYNAKÇA
· TİMUR, Mehmet ve DOĞANOĞLU, Ali E. 4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Çerçevesinde Yabancı Sermaye Mevzuat Rehberi. Ankara: TÜRMOB Basın Yayın Dağıtım İşletmesi, 5 Mayıs 2008.
· Dr. Cemile DEMĐR GÖKYAYLA/Arş.Gör. Ceyda SÜREL 4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ve Getirdiği Yenilikler
· DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR KANUNU Kanun Numarası : 4875
· Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği
[1] Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği madde 17