Uyuşturucu Suçları
18 min oku


Uyuşturucu maddenin belirlenmesi
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kavramı TCK tarafından açıkça tanımlanmamıştır. Bunun temel nedeni bu maddeleri belirli bir çerçevede sınırlandırmamak ve benzer özellik gösteren farklı maddelerin kanunun tanımından kurtulmasını engellemektedir ancak suçta ve cezada kanunilik ilkesi gereği maddenin belirli olması gerekir. Yargıtay bu konuda 2313 ve 3298 sayılı kanun, bu kanunlarda verilen yetkiye dayanarak çıkarılan Cumhurbaşkanı kararnameleri ya da Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesinin I ve II numaralı cetvellerini esas almaktadır.
Suçun tespiti ve deliller
Suçun tespiti yapılırken dosyada elde edilen delillerin hukuka uygun olması gerekir. Özellikle bu konuda sık karşılaşılan sorun adli arama ve önleme aramasının karışık bir şekilde olmasıdır. Adli Arama : CMK 116 ve 117. Maddede belirtilen arama türüdür. Arama kural olarak hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcı tarafından yakalama veya delil elde etme amacına yönelik olarak sanık, şüpheli veya üçüncü bir kişinin mesken, işyeri vesair yerlerinde, üstünde veya eşyasında yapılan bir araştırma işlemidir.
Önleme araması, suç işlenmesi veya bir tehlikenin önlenmesi amacıyla yapılan aramadır. 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun 9. Maddesinde düzenlenmiştir. Konutta yerleşim yerinde veya kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Önleme araması kriterleri :
Makul bir sebep yokken belirli periyotlarla verilen genel arama izlenimi verecek arama kararları hukuka aykırıdır.
Suç şüphesinin ortaya çıkmasından sonra cmk kuralları uygulanması gerektiği için arama işleminin önleme arması kurallarına göre değil adli arama kurallarına göre uygulanması gerekir.
Önleme araması en kısa zamanda tamamlanmalıdır.
Önleme aramasının muhatabı suç şüphesi altında olmayan kişilerdir. Suç şüphesi üzerine ancak adli arama yapılabilir. Adli arama içinde kararın hakimden, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de savcıdan alınması gerekir. Eğer bu karar alınmadan bir delil elde edilirse hukuka aykırı bir delil olur ve bu delile dayanarak hüküm verilemez.
Ticaret ve Kullanım amacının belirlenme kriterleri
Uyuşturucu suçlarında hukuka uygun olarak elde edilen bir uyuşturucu veya uyarıcı maddenin olması halinde hukuki nitelendirme sanığın amacına göre yapılmaktadır. Sanığın amacı bu noktada Tck m.188’de yer alan ticaret suçunun mu Tck m. 191’de yer alan kullanmak amacıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçunun mu oluştuğunu göstermektedir. Burada şüphelinin amacını belirlemek için Yargıtay esasen 4 kritere dikkat etmektedir.
Bunlardan ilki : Sanığın davranışlarıdır. Sanığın uyuşturucu maddeyi satma, devretme veya tedarik etme çabası içerisinde olup olmadığıdır. Örnek olarak sanığın müşteri arama çabası içerisinde olması, pazarlık yapması gibi durumların olması halinde sanığın uyuşturucu ticareti yapma amacında olduğu kabul edilebilir.
Yargıtay’ın ikinci kriteri : Yakalanan uyuşturucu maddenin miktarıdır. Hukuka uygun arama sonucu sanıkta bulunan uyuşturucu miktarının kişisel ihtiyacı aşacak sınırda olması uyuşturucu ticareti yaptığının göstergelerinden biri olarak kabul edilir. Kişisel kullanım miktarı bulunan maddenin kişinin yıllık ihtiyacı olan miktardan fazla olup olmadığına göre belirlenmektedir örneğin esrar için her defasında 1 ile 1,5 gram miktar ile günde 3 kez esrar tüketilebileceğini adli tıp kurumu mütalaalarında bildirmiştir ancak kişisel kullanım miktarı kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu ve uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermektedir. Yargıtay’ın son yıllarda verdiği kararlarda olayın özelliğine göre bu durumu değerlendirmektedir. 1 haftalık tatil için bir şehre giden bir şahsın taşıdığı uyuşturucu miktarı 1 haftalık kullanım miktarının çok üzerindeyse bu durumda da uyuşturucu ticareti amacı olduğu kabul edilecektir. Ayrıca bu kriter için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunduran şahsin ekonomik durumu da dikkate alınmaktadır. Yargıtay 10. Ceza Dairesi 10/01/2019 tarihli 2015/4059 esas 2019/205 karar numaralı kararında elde edilen uyuşturucuya sanığın aylık gelirinin yaklaşık 3 katı ödeme yapmış olması nedeniyle uyuşturucuyu ticaret amacıyla kullandığını tespit etmiştir.
Yargıtay’ın üçüncü kriteri : Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin sanık tarafından bulundurulduğu yerdir. Burada kişisel ihtiyacı için uyuşturucu bulunduran şahsın uyuşturucuyu her zaman rahatlıkla ulaşabileceği bir yerde bulundurması beklenmektedir. Örnek olarak ev, iş yeri gibi yerlerde bulunması kullanım amaçlı olduğunu gösterirken depo, zula, bilardo salonu, bar, kahvehane, park, gezi yeri, okul önü gibi yerlerde bulunması ticaret amaçlı olduğunu gösterir. Araçta yakalanan uyuşturucu için evinin yakınlarında eve giderken yakalandıysa kullanma, kalabalık bir yere doğru giderken yakalandıysa ticaretin yapıldığı kanaati oluşmaktadır.
Yargıtay’ın dördüncü kriteri : Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bulunduğu haldir. Uyuşturucu maddelerin eşit veya belli ölçülerdeki ağırlıkta paketlerin içerisinde bulunması veya uyuşturucu bulunan yerin yakınlarında hassas terazi, ambalaj ürünleri, presleme veya tablet haline getirme işleminin yapıldığını gösteren aletlerin bulunması uyuşturucunun ticaret amacıyla bulundurulduğunun göstergelerindendir. Bunların dışında birçok uyuşturucu maddenin bir arada bulunması da ticaret amacının olduğunu göstermektedir.
Birinci kriter dışındaki hiçbir kriter tek başına sanığın amacını belirlemekte yeterli olamayacaktır bu yüzden bu kriterlerin birlikte ele alınarak şüpheden sanık yararlanır ilkesini göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerekir ayrıca Yargıtay bazı kararlarında masumiyet karinesine aykırı olarak sanığın geçmişte uyuşturucu kullanma veya ticaretine ilişkin sabıkasının olmasına da bakmaktadır yine sanığın geçimini ne ile sağladığına da dikkat etmektedir.
Sanık ticaret ve kullanım amaçlı bulundurduğu uyuşturucu maddeleri birbirinden ayırmamış ise gerçek içtima uygulanır.
Suçun temel cezası
TCK’da uyuşturucu ticareti imal, ithal, ihraç veya satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi şeklinde ayrılmıştır. İmal, ithal ve ihraç durumunun cezası 20 ile 30 yıl arası hapis cezası ve 2.000 ile 20.000 gün arası adli para cezasıdır Eğer burada yapılan ihraç diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilip sanık hakkında yargılama yapılıp cezaya hükmolunduysa bu cezanın infaz edilen kısmı verilecek cezadan mahsup edilir. Satım ve ticaret amacıyla yapılan işlemler için kanun 10 yıldan başlamak üzere hapis ve buna ek olarak 1.000 ile 10.000 gün arası adli para cezası belirlemiştir. Burada uyuşturucu ticareti yapan sanık gelir elde ettiği ve bu gelir tespit edilemeyeceği için cezaya ek olarak adli para cezası belirlenmiştir. Adli para cezası Tck 52’de belirtilmiştir sanığın maddi durumuna bir gün için 20-100 tl arası mahkemenin belirleyeceği miktardır.
Artırıcı nedenler
TCK 188.maddenin devamında artırıcı sebepler belirlemiştir :
Kanun uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri liste olarak saymamıştır ancak bazı maddeleri verdikleri zararın fazla olması nedeniyle cezanın artırıcı bir sebebi olarak saymıştır. Bunlar eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfindir. Eğer bu suçlar bu maddeler üzerinden işleniyorsa verilecek ceza yarı oranında artırılır. Burada eğer maddenin niteliği konusunda sanık hata yapmışsa bu hatasından yararlanacaktır.
Kişi yönünden artırıcı nedenler
Kanun sağlık alanında çalışan kişilerin bu suçu işlemesi halinde onlara verilecek cezanın da yarı oranında artacağını belirlemiştir. Bu kişiler kanunda tabip, diş tabibi eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi olarak sayılmıştır.
Satılan kişinin çocuk olması halinde verilecek ceza 15 yıldan az olamaz. Çocuk Tckya göre 18 yaşının altındaki her bireydir.
Suçun işlendiği yer açısından
04.04.2015 tarihinden itibaren işlenen suçlar için geçerli olarak, uyuşturucu ticareti yapmak amacıyla satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi eğer bu fiili Okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde gerçekleştirirse verilecek ceza yarı oranında artırılır .Bu halde Yargıtay mesafe ölçümünü kuş uçuşu değil mutad ulaşım yolları kullanılarak yapılmasını bekliyor ve satış yerinin neresi olduğunun tespit edilemediği hallerde artırıcı nedenin uygulanmasını engelliyor ayrıca eğer 200 metre içerisinde kalan bölge umuma açık bir yer değilse bu da burada belirtilen artırıcı neden olarak kabul edilemez. Örneğin bir aracın içi veya evde bu durumun gerçekleşmesi halinde burada sözü edilen 200 metrelik alanın içinde olsa bile artırıcı neden olmayacaktır.
Üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenirse verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır bu durum için bu üç kişinin aynı suçu işleme yönünde iradesi olması gerekmektedir yani kanundaki iştirak hali varsa bu artırım hali uygulanmayacaktır. İştirak konusunda eskiden uyuşturucu dosyalarının inceleyen sonra 10. Ceza dairesine bu görevi bırakılıp kapatılan Yargıtay’ın 20. Ceza dairesinin 02.10.2018 tarihli 2018/408 esas 2018/3925 karar numaralı kararında uyuşturucu madde arayan kişiyi yönlendiren kişinin iştirak sınırını aşmadığını kabul etmiştir. İki kişi başka iki kişi ile anlaşıp uyuşturucuyu bir yerden bir yere taşınmasını talep etmesi halinde taşınırsa 3 kişi aynı fiili gerçekleştirme idaresine sahip olmadığı için bu artırım hali oluşmaz.
Suçun suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek ceza bir kat artırılarak verilir. Bu halde bahsedilen örgüt TCK’nın 220. Maddesinde belirtilmiştir. Örgütün varlığının kabul edilebilmesi için en az 3 kişi olmalı, hiyerarşi olmalı, suç işleme amacı olmalı, devamlılık olmalı, elverişlilik olmalı ancak terör örgütü kapsamında bu suçun işlenmesi halinde 3713 sayılı Terörle mücadele kanunu çerçevesinde terör suçu olarak sayılacaktır ve bu madde uygulanmayacaktır.
İnfaz kurumuna uyuşturucu ve uyarıcı madde sokma
1-Tutuklu veya hükümlü kullanmak amacıyla sokar veya bulundurursa : infaz kurumuna veya tutuk evine eşya sokma, bulundurma ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu birlikte oluşur bu durumda sanık Tck 44 gereğince daha ağır bir ceza olduğu için infaz kurumuna veya tutuk evine eşya sokma suçundan cezalandırılır.
2-Tutuklu veya hükümlü satmak amacıyla sokar veya bulundurursa : infaz kurumuna veya tutuk evine eşya sokma, bulundurma ve uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma, satma, nakletme suçu birlikte oluşur bu durumda sanık uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma, satma, nakletme suçundan cezalandırılır.
3-Dışarıdan bir kişi getirmişse : infaz kurumuna veya tutuk evine eşya sokma, bulundurma ve uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme suçları oluşur. Bu durumda sanık uyuşturucu veya uyarıcı madde nakletme suçundan dolayı cezalandırılır.
Bu suç hükümlü ve tutukluların muhafazasıyla görevli kişiler tarafından işlenirse verilecek ceza bir kat artırılır.
Azaltan haller:
TCK 188/6
TCK’nın 188. Maddesinin 6. Fıkrasında üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da belirtilen hükümler uygulanır ancak verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir hükmüne yer verilmiştir. Artırıcı hallerde hakime takdir yetkisi tanınmazken bu durumda hakime takdir yetkisi tanınmıştır. Bu maddelerin tespiti için Yargıtay, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulundan rapor alınmasını ve üretiminin veya satışının izne veya reçeteye bağlı olup olmadığını öğrenmek için Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünden sorulmasını talep etmektedir. Bu maddelerin kullanmak amacıyla bulunulması halinde suç oluşmayacaktır.
Bunlardan farklı olarak eğer uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan bir maddeyi yani uyuşturucu veya uyarıcı bir maddenin ham maddesini ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu maddelerin tespiti için de Yargıtay, Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulundan rapor alınmasını ve ithal veya imalinin resmi makamların iznine bağlı olup olmadığını öğrenmek için Sağlık Bakanlığı’na ve Ticaret Bakanlığı’na sorulmasını talep etmektedir.
Güvenlik tedbirleri
189. madde tüzel kişiler için düzenlenmiştir bir derneğin veya şirketin faaliyeti çerçevesinde bu suçların işlenmesi halinde bu tüzel kişiliğe tüzel kişilikleri özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. Bu güvenlik tedbirleri TCK 60. Maddede belirtilmiştir. Bunlardan ilki bir kamu kurumunun verdiği izne dayalı olarak faaliyette bulunan özel hukuk tüzel kişisi hakkında bu iznin iptaline karar verilir. Bunlardan ikincisi müsadere hükümlerinin özel hukuk tüzel kişileri hakkında uygulanması halidir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre bu hükümlerin uygulanması işlenen fiile nazaran daha ağır sonuçlar ortaya çıkabileceği durumlarda hakim bu tedbirlere hükmetmeyebilir. Hakimin bu konuda takdir yetkisi vardır.
Uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma ve özendirme
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırmak için özel yer, donanım veya malzeme sağlayan, kullananların yakalanmalarını zorlaştıracak önlemler alan, kullanma yöntemleri konusunda başkalarına bilgi veren kişi beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Burada bahsedilen özel yeri başkalarının rahatça uyuşturucu kullanması için sağlamasıdır kendi için yer sağlayan veya sattığı kişiye yer sağlayan kişi açısından bu suç oluşmayacaktır. Donanım ve malzemeye enjektör, uyuşturucu kullanma düzeneği, esrar sarmak için kağıt gibi örnekler verilebilir yine bu durumda da kendisi için uyuşturucu kullanırken bu maddelerin kullanılması bu suç kapsamında olmayacaktır.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananların yakalanmasını zorlaştırıcı önlemler alma suçu ; uyuşturucu kullanan bir kimsenin kan veya idrarında bunun ortaya çıkmasını engellemek için madde verilmesi, özellikle uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı suçunu işleyen biri için suç delillerinin gizlenmesi gibi hareketler bu suçun oluşmasını sağlayacaktır.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanılması yöntemi hakkında başkalarına bilgi vermek de bu kapsamda suç oluşturacaktır. Örnek olarak uyuşturucu maddenin nasıl daha etkili olabileceği bilgisini vermek, kullanma yöntemlerini anlatmak gösterilebilir. Buradan dikkat edilmesi gereken bu işlemin sadece bilgi vermek aşamasında kalmasıdır. Uyuşturucu maddenin nasıl kullanılacağını göstermek suçun niteliğini değiştirecektir.
İkinci fıkrada ise uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını alenen özendiren veya bu nitelikte yayın yapan kişi beş yıldan on yıla kadar hapis ve bin günden on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
Burada özendirmek uyuşturucuya karşı sahip olunan duyguları engellemek ve uyuşturucuyu faydalı veya zararsız göstermek olarak nitelendirilir. Aleniyet ise fiilin belirli olmayan birçok kişi tarafından algılanabiliyor olmasıdır. Bu durumda umumi yerlerin aleni olduğu kabul edilmelidir. Bu suçun oluşması için özendirme ve aleniyetin birlikte olması gerekmektedir ve sanığın bunun farkında olması gerekir yani aleniyetin mevcut olduğu sanık tarafından biliniyor olması gerekir. Bu suçun gerçekleşmesi için özendirilen kişilerin herhangi birinin uyuşturucuya başlaması veya kullanması gerekmez. Yayın yaparak özendirmek de yine aynı şekilde suçun oluşmasına sebep olacaktır. Bir köşe yazısında veya şarkıda sadece uyuşturucu kullanıldığından bahsetmek bu suçu oluşturmayacaktır ancak bu sayede eğlendiğinden veya daha mutlu olduğundan bahsedilirse bu suç oluşacaktır.
Bu maddede belirtilen suçun tabip, diş tabibi eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Uyuşturucu kullanma suçu
Eğer sanığın uyuşturucuya sahip olma amacının kullanmak olduğu tespit edilirse artık TCK 191. madde özelinde suç değerlendirilecektir kısaca hatırlamak gerekirse kriterlerimiz öncelikle sanığın tedarik etme devretme pazarlama veya satışa hazırlamaya yönelik davranışları var mı, daha sonra bulunan uyuşturucu miktarı kişisel kulanım sınırından fazla mı , sonraki kriter bulunan yer kolayca ulaşılabilecek bir yer mi yoksa depo gibi bir yer mi, son olarak da eşit paketler halinde düzenlenmiş mi etrafında hassas terazi veya ambalaj malzemeleri mevcut mu bunlara ek olarak çok çeşitli uyuşturucu maddesi bir arada mı, kişi geçimini nasıl sağlıyor ve daha önce aldığı uyuşturucu ticareti veya uyuşturucu kullanma suçundan dolayı sabıkası var mı gibi kriterlere bakılıp kullanım amacıyla uyuşturucunun bulunduğu tespit edilirse yargılama bu maddeye göre devam edecektir. Burada soruşturma esnasında cumhuriyet savcısı tarafından kullanma amacı olduğu tespit edilirse bu maddenin 2. Fıkrasına göre cumhuriyet savcısı kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermek zorundadır ancak soruşturma ticaret amaçlı tespit edilir ve yapılan yargılama sonucu kullanma amacı olduğu tespit edilirse bu durumda yargılamanın sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecektir. Bu nedenle bu aşamada savcının yapacağı nitelendirme de önemli olacaktır.
Soruşturma aşamasında şüpheli hakkında 5 yıl süreyle kamu davasının ertelenmesine karar verilirse Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmaması veya yasakları ihlal etmesi halinde hangi sonuçların doğacağı konusunda uyarır. Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.
Kişinin, erteleme süresi zarfında yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açılır.
Denetimli serbestlik süreci şu şekildedir : Cumhuriyet savcısı, şüpheli hakkında verilen 5 yıl süreli kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair verdiği karar ve şüpheliye yüklenen yükümlülükler şüpheliye tebliğ edilir. Soruşturma dosyası Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne gönderilir. Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü şüpheliye tebligat çıkartarak tebliğden itibaren 10 gün içinde şube müdürlüğüne başvurarak denetim programına katılmasını ister. Şüphelinin bu tebligattan itibaren 10 gün içinde Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü’ne başvurmaması halinde hakkında denetimli serbestlik programına uymadığına dair tutanak düzenlenip dosya tekrar savcılığa gönderilmektedir. Cumhuriyet savcısı da bunun üzerine ihlal gerçekleştiği için iddianame düzenleyerek kamu davası açmaktadır.
Şüpheli denetimli serbestlik programı başlarsa bu halde fıkrada belirtilen ısrar gereğince ikinci ihlalinde denetim serbestlik dosyası savcılığa gönderilmektedir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı ihlal gerçekleştiği için iddianame düzenleyerek kamu davası açacaktır.
Şüpheli erteleme süresi zarfında denetimli serbestlik yükümlülüklerine aykırı davranmadığı ve yasakları ihlal etmediği takdirde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
Kişinin tekrar belirtilen suçu işlemesi halinde ise işlediği suç maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen ihlal nedenlerinden biri olarak görülüp ayrı bir soruşturmaya veya kovuşturmaya konu edilemez yani suç tarihi 01.01.2023 olarak belirlenmiş bir şüpheli hakkında Tck 191’de belirtilen suç nedeniyle kamu davasının ertelenmesine karar verilirse 01.03.2023 tarihinde tekrar bu suç nedeniyle yakalanması halinde 01.03.2023 tarihinde gerçekleştirdiği fiil sadece ihlal olarak kabul edilir ve soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulamaz.
TCK 191. Maddede belirlenmiş bu özel hal kişi hakkında ihlal nedeniyle kamu davası açılmışsa tekrardan uygulanamaz.
Bu maddede bulunan özel haller dışında da Cmk’da aranan şartlara uyuyorsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hapis cezasının ertelenemesi kararları bu suç hakkında verilebilir.
Son olarak Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hâllerde, Ceza Muhakemesi Kanununun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171 inci maddesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 231 inci maddesi hükümleri uygulanır.
Bu fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Etkin Pişmanlık
Tck madde 192’nin birinci fıkrasında Resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse ve verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlarsa sanık hakkında cezaya hükmolunmaz. Burada Yargıtay resmi makamlar tarafından haber alma kavramını kesine yakın bir delil olarak kabul etmektedir alelade bir şüphenin resmi makamlar tarafından haberdar olunduğu anlamına gelmediğini belirtmektedir ayrıca resmi makamların haberi varsa bunun da delille ispatını aramaktadır. Bundan faydalanabilmek için bu haberi bizzat fail vermelidir, ailesi akrabası veya yakını haber verirse fail bu durumdan yararlanamaz. Failin diğer suç ortaklarını, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri bildirmesi gerekir. Suç ortaklarını burada geniş yorumlamak gerekir iştirak halinde olan kişiler ve bu suça bulaşmış olan herhangi bir kişi burada kabul edilmektedir ancak dikkat edilmesi gereken diğer bir noktada verilen bilgiyle tespit edilen kişinin yakalanması ve cezalandırılması gerekir. Eğer kişi beraat ederse bu durumda etkin pişmanlık hükümleri uygulanamayacaktır. Yine hakkında bilgi verilen uyuşturucu ve uyarıcı madde için de o maddelerin ele geçirilmesi gerekir.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. Buradaki fark Tck 191. Maddedeki suçla ilgili olan bir failin bulunmasıdır. Yukarıdakine benzer kriterle resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce yararlı bilginin resmi makamlara verilmesi, fail tarafından verilmesi gerekmektedir. Bu bilginin maddenin kimden, ne zaman ve nereden temin edildiğine ilişkin olması gerekir. Bu üç unsurun birden olması gerekmez ancak bu bilginin suçluların yakalanmasını ya da uyuşturucu ve uyarıcı maddenin ele geçirilmesinin kolaylaşmasını sağlaması gerekir.
Eğer failin verdiği bu bilgiler bu nitelikte değilse ama resmi makamlara fayda sağladıysa veya resmi makamlar olayı haber aldıysa ve fail olayın aydınlatılmasına yardımcı olduysa o durumda bu maddenin 3. Fıkrasında belirtilen cezada indirim uygulanacaktır. Bu ceza indirimi için 188. ve 191. Maddede belirtilen suçların işlenmiş olması, mahkemece hüküm verilmemiş olması ve failin, suçun meydana çıkmasına ya da fail ve diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi gerekir. Kimlik kontrolü veya başka bir amaçla polis kişiyi durdurduğunda eğer bu kişi yanında bulunan uyuşturucuyu polise teslim ederse bu durumda bu fıkra uygulanır. Bu kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
Son olarak uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz. Burada belirtilen makamlar çok geniş olarak yorumlanabilir ancak doktorların kendi muayenehanelerinin bu kapsam içerisinde olduğu tartışmalıdır.
Etkin pişmanlığa genel olarak bakıldığında cezasızlık sebebinin soruşturma aşamasında gerçekleşmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Kovuşturma aşamasında ise ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.
İmal : İki ya da daha çok sayıdaki farklı maddenin kimyasal tepkimeye sokulması sonucu bunlardan değişik nitelikte ve TCK anlamında uyuşturucu özelliği olan yeni bir madde elde edilmesi veya bir uyuşturucu maddenin başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürülmesi ya da bir uyuşturucu maddenin artırılması işlemi olarak tanımlanabilir.
İthal : Uyuşturucu maddenin yabancı bir ülkeden yasadışı yollarla Türkiye’ye getirilmesi. Eğer transit geçiş söz konusuysa nakil oluşacaktır.
İhraç
Satan,
Satışa arz eden,
Başkalarına veren,
Sevk eden,
Nakleden,
Depolayan,
Satın alan,
Kabul eden,
Bulunduran kişi,